Avrupa Alevi Dernekleri’nde sezonluk açılış ve kapanış tarifelerinin başlaması gerçekten de utanç verici bir durum. Bu gelişme, Alevilik inancının derinliklerine, tarihine ve özüne yapılmış büyük bir hakarettir. Alevilik, binlerce yıldır insan sevgisi, hoşgörü, eşitlik ve adalet gibi temel değerleri barındıran bir inanç sistemi olmuştur. Ancak, bugün gelinen noktada, bu inanç sistemi ticarileştirilmiş ve yüzeysel bir hale getirilmiştir.
Sezonluk açılış ve kapanış tarifeleri, Aleviliği adeta bir alışveriş merkezinin sezonluk indirimi gibi gösteriyor. Alevilik, belirli bir takvim çerçevesinde sınırlanamaz; inanç ve ibadet, yılın belirli dönemlerine sıkıştırılamaz. Bu tür uygulamalar, inancın özünü ve derinliğini yok eder. Alevilik, bireyin iç dünyasında yaşadığı bir inanç sistemi olup, dışsal ve yüzeysel ritüellerle sınırlanamaz. Bu saçma uygulama, Alevi inancını adeta bir gösteriye dönüştürüyor.
Bu yeni uygulama, Alevi toplumunu bölmekte ve ayrıştırmaktadır. Sezonluk açılış ve kapanış tarifeleri, toplumu belirli zaman dilimlerinde aktif olan ve olmayanlar olarak ikiye ayırır. Bu, birlik ve beraberliği zedeler. Alevilik, her zaman birleştirici ve kapsayıcı olmuştur. Ancak bu tür uygulamalar, bu temel ilkeyi baltalar. Toplum içinde zaten var olan çatışmaları ve ayrışmaları derinleştirir.
Bir diğer büyük sorun ise, bu uygulamanın Alevi gençliği üzerindeki yıkıcı etkileridir. Genç nesil, inançlarını daha çok sosyal medya ve popüler kültür üzerinden öğrenme eğiliminde. Sezonluk açılış ve kapanış tarifeleri, gençlerin inancı yüzeysel ve ticari bir etkinlik olarak görmesine yol açar. Bu, inancın derinliğini ve anlamını yok eder. Genç nesil, inançlarını derinlemesine ve içselleştirerek öğrenmeli ve yaşamalı. Ancak bu tür yüzeysel uygulamalar, bu süreci yok eder.
Ayrıca, bu uygulamanın ekonomik boyutu da göz ardı edilmemelidir. Sezonluk açılış ve kapanış tarifeleri, derneklerin ekonomik gelir elde etme amacı güttüğünü açıkça gösterir. İnanç ve ibadet, maddi kazanç sağlama amacıyla yapılmamalıdır. Alevilik, her zaman maddi kazançtan bağımsız olmuştur. İnanç pratiği, herhangi bir ekonomik kaygıdan bağımsız olmalı ve sadece manevi değerler üzerine kurulmalıdır. Ancak, bugün gelinen noktada, dernekler adeta birer ticaret merkezi gibi çalışıyor.
Bu noktada, Alevi toplumunun liderlerine büyük görevler düşüyor. Toplumun öncüsü olan bu liderler, inancın özünü koruma ve geleceğe aktarma sorumluluğuna sahipler. Sezonluk açılış ve kapanış tarifeleri gibi uygulamalar, inancın özünden sapma anlamına gelir. Bu tür sapmaların önüne geçmek, liderlerin en önemli görevidir. Ancak görüyoruz ki, bazı liderler de bu ticari oyunun bir parçası haline gelmiş durumda.
Avrupa Alevi Dernekleri’nde sezonluk açılış ve kapanış tarifelerinin başlaması, inancın özüne ve derinliğine yapılmış büyük bir hakarettir. Bu tür uygulamalar, Alevi toplumunu bölme ve ayrıştırma, genç neslin inancı yüzeysel ve ticari bir etkinlik olarak görmesine yol açma ve inancın maddi kazanç sağlama amacıyla yapılma riski taşır. Bu nedenle, Alevi toplumunun liderleri ve bireyleri, bu tür uygulamalara karşı durmalı ve inancın özünü koruma sorumluluğunu üstlenmelidir. Alevilik, yüzeysel ve ticari bir etkinlik olmaktan öte, derin manevi değerler üzerine kurulu bir inanç sistemidir ve bu şekilde kalmalıdır. Bu ticari oyunun bir parçası olmaktan vazgeçilmeli ve inancın özü korunmalıdır.
Yusuf Boyraz